Bugün elleri kolları ve ağzı bağlı yavru köpek fotoğrafı görünce ilk kez iyi ki dedim.İyi ki ölmüşsün anne.Şimdi olsa yine ölürdün çünkü.Yeniden doğar tekrar tekrar ölmek isterdin eminim.

Bugün belki de ilk kez kalantor bir iş kadını olmadığım için dertlendim.Şimdi metrekarelerce barınaklar yaptırıp ,iyisinden ,sevgi dolusundan bakıcılar bulup köpüşlere baktıramadığım için bağrım yandı.

Ben en acı günümü anamın cenaze gününde üstüne attıkları ilk toprak anı sanmıştım.Ama bugün ağzımdan siyah kanlar damladı yüreğim kanlarca ağladı.

Sen tommy,bruno,cappucino,max adın herneyse ha pardon sokakta olduğunuz için bir isminiz bile olmadı doğru. belki de milyonlarca isimsizden biri ….

Bir köprü var ince,derin,aşşağısı kara ,altı yangın,ortası boşluk.Sırattır adı .elimi tutun orada ve dile geleceğiniz yerdir orası anlatın bana …Ve bana bile kıyak geçmeyin koruyamadım sizi ,hiç düşünmeyin beni de atın köprünün aşşağısına…

Ben belki 90 yaşına kadar yaşayacaktım.Annem ölmese,yangınlar kuzuları almasa,çocuk gelinler olmasa ,kadına el kalkmasa,depremler sallamasa.

Ben süpürgeye örümcek çektim diye gecelerce af dilerken,karınca yuvasının üstünden seke seke geçerken olanlar kalbimi sıkıştırıyor.Ah bu emanetlerin farkında olmayan hiç ölmeyeceklerini sanan insanlar beni siz öldüreceksiniz.


Yorum bırakın