1.5 ay önce annemin yaşadığı talihsiz kaza ve akabinde gelen zor süreçte düşünmediğim ,gözden geçirmediğim hiçbir şey kalmadı sanıyordum.

Sonra 6 şubat oldu tarih ve düşünecek daha ne çok şey varmış dedim.Annem için bu denli yanarken nice annenin bir sabah nasıl yandığını izledik.Bu yazıya öyle derininden girersem altından yapışkanlı not kağıtları çıkar.Üzerinde”baba oluyorsun yakışıklı “yazan.Olamadı be diyor insan ,olmadı.Ne derin bir acıdır ,küllenmesi mümkün mü bilinmez bir sancıdır.

Hiç konuşamıyor insan.Gülecek gibi oluyor utanıyor.Kendilerini tek çocuk sananlar, abileri ,ablaları,kardeşleri olduğunu hatırlıyor.Büyük felaket.Büyük şok.Büyük acı.

Kabuk bağlayıp düşmeyen hiçbir acı yaşamadım bugüne dek.Babam öldüğünde dünyada ki son cenaze onun ki sanmıştım.Sonra kim ölür de çok üzülürüm ? hangi cenazede ağlayabilirim diye geçirmiştim içimden.Şu merdivenden yuvarlanma olmasaydı ( annem iyi çok şükür tedavi devam ) annemin de öleceğini yok saymıştım.Acının üstüne acı var unutuyor insan…

Acı çekerken tekiz.Geçirdiğim 1.5 ay da anladım ki İnsan oksijen maskesini cebinde taşımalı.Havasız kalınca takıp kullanmalı.Kimseyi beklememeli.Gelen olur belki olmaz.

Geçen gün Pelin’im sordu bana.Hayatta en çok neden korkuyorsun diye.” Muhtaçlıktan” ….

Allah’ım sen bizlere depremde ruhları yıkılıp bedenleri altında ama canları sağ kalmış kardeşlerimize,muhtaç gibi hissettirmeden yardım etme gücü ve sağduyusu ver…

Bizim gücümüz bu kadar Ruhu iyileştirmeye yetmez.Sen ol de olsun…

Tüm gitmiş canlara ve kalan ruhlara sevgilerimle…


Yorum bırakın